İlaç israfı her geçen yıl artıyor. Bilinçsizce alınan ya da
reçeteye göre tüketilmeyen binlerce ton ilaç çöpe gidiyor. Bu da hem çevreyi ve
hem de sağlığı tehdit ediyor. Zira çöpe atılan ilaçlar suya ve toprağa
karışarak sofralarımıza kadar geliyor.
Sağlık hizmetlerine erişim hızlı, ilaç tedariki ise son
derece kolay. Ancak bu durum suistimal edilebiliyor. Zira, Sosyal Güvenlik
Kurumu (SGK) araştırmalarına göre Türkiye’de ilaç tüketimi oldukça arttı.
İsraf edilen ilaçlar sofralara dönüyor
SGK verilerine göre, her gün 1,5 milyon kişi çeşitli
sebeplerle doktora gidiyor ve Türkiye’de yılda kişi başı 30 kutu ilaç
tüketiliyor. Doktora yazdırılıp kullanılmayan yüzlerce ton ilaç ise çöpe
atılıyor.
Çöpe atılan ilaçlar suya ve toprağa karışıyor. Bu da hem
çevreye zarar veriyor hem de yiyecek ve içeceklere karışarak sağlığı tehdit
ediyor. Uzmanlar, ilaçların nasıl atılacağı konusunda sağlıkçılara danışılması
gerektiğini söylüyor.
’İlaçlar asla ve asla çöpe atılmamalı’
Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.
Dr. İsmet Çok konuyla ilgili şunları söyledi:
"Net bir şekilde söyleyebiliriz ki israfımız giderek
artıyor Türkiye’de. Bunun temel nedeni ilaçların bilinçsiz kullanılması.
Dolayısıyla bu bilinçsiz kullanım, ilaçların fazladan evde kalmasına neden
oluyor. Fazladan vücuda gelmiş olan başta ilaçlar olmak üzere çeşitli
kimyasallar, endokrin sistemimizi bozar. Endokrin sisteminin de bozulması başta
üreme sağlığı olmak üzere sağlık problemlerinin ortaya çıkmasına neden olur.
Sıfır atık projesiyle bu tür tıbbi ürünlerin atılımının önüne geçilmesi de
amaçlanıyor. Bu ürünlerin asla ve asla çöpe atılmaması gerekiyor. Pek çok
belediye ecza odalarıyla beraber anlaşarak eczanelerin önüne sarı ilaç atık
kutuları koyuyor."
İlaçların, sağlığı ve çevreyi tehdit etmemesi için öncelikle
ilaç israfının engellenmesi gerekiyor. Doktor reçetelerine sadık kalınması da
büyük önem taşıyor.